Bel Fıtığının Sebepleri ve Tedavi Yöntemleri

BEL FITIĞI NEDİR?

Bel fıtığı bel omurgası arasında bulunan disklerin hasar görmesi ile sinirlerin sıkışması sonucu oluşur. Silindir biçimde 24 adet omurun üst üste birleşmesinden oluşan omurgada; Lumbar bölge olarak adlandırılan bel bölgesinde L1, L2, L3, L4 ve L5 olarak numaralandırılan 5 omur bulunur ve bunlar içeri doğru bir yaylanma oluşturacak biçimde dizilir. En alttaki L5 omuru omurgayı “sakrum” adı verilen, her iki kalça kemiğinin ortasında yer alan leğen biçimli kemikle birleştirir. Omurlar birbirinden disklerle ayrılırlar.

Sağlıklı bir disk omurgada tıpkı araba amortisörü gibi şok emici olarak çalışır. Diskler, omurgayı yer çekimine karşı ve atlama, çekme, itme gibi güçlü hareketlerden korur. Fıtıklaşma, diskin merkezindeki çekirdek dışarı doğru basınç yapmaya başladığında oluşur. Çekirdek dış halkalara basınç yapar, halkaların bir bölümü çatlar ve disk dışarı doğru kabararak fıtıklaşır. Disk çekirdeğinin dışarı doğru kabarması bel fıtığı olarak adlandırılır. Yerinden oynayan disk ise beyne iletilen sinirlere baskı yapar ve şiddetli ağrılar baş gösterir. Bel fıtığının en önemli belirtisi belden başlayarak bacaklara doğru yayılan ağrı ve uyuşmadır.

BEL FITIĞININ SEBEPLERİ NELERDİR?

Obezite: Aşırı kilolar bel fıtığının en sık nedenidir. İnsan vücudunun ağırlığını omurga taşır. Omurganın esnekliğini sağlayan ve bir tür destek yastığı olarak görev gören disklerin aşırı baskıya maruz kalması, deforme olmasına ve şeklinin bozulmasına yol açar. Normal şeklini kaybederek dışarıya doğru kabaran, fıtıklaşan disk, baskı yaptığı sinirin fonksiyonlarını etkileyerek değişik belirti ve bulgulara neden olur. Gebelikte de vücudun ağırlık merkezinin öne doğru yer değiştirmesi omurgaya ek yük binmesine neden olur.

Hareketsizlik: Vücudumuzun yükünü taşıyan sadece omurga değildir. Omurga boyunca uzanan tüm boyun, sırt ve bel kasları, karın kaslarının da fonksiyonu çok önemlidir. Hareketsiz yaşam, düzenli egzersiz yapmama gibi durumlarda kaslar yeterince güçlü olmadığından, kasların taşıması gereken vücut ağırlığı da omurganın üzerine ek yük getirir. Bu yük, disklerin üzerine binerek fıtıklaşmalarına neden olur.

Sigara içme: Sigaranın disk dejenerasyonlarını artırdığı, iyileşmeyi yavaşlattığı birçok bilimsel çalışmada bildirilmektedir.

Günlük yaşamda omurga fizyolojisine uygun hareket etmemek: Günlük yaşantımızda farkında olmadan yük kaldırma, nesneleri itme, çekme gibi yaptığımız bir dizi harekette, omurga fizyolojisine uygun davranılmalıdır. Yerden bir yük kaldırılırken mutlaka dizler kırılarak çömelmeli, yük sonra kaldırılmalıdır. Omuz üstüne yük kaldırılırken (çamaşır asma, dolap yerleştirme gibi) dikkat edilmeli, varsa bir merdiven, sandalye gibi bir yükseklik üzerinden bu işler yapılmalı, yukarı doğru uzanılmamalıdır. Günlük çalışma sırasında özellikle masa başında, tam dik pozisyonda oturmalı ve sandalye bel girintisini destekleyecek biçimde seçilmelidir. Sandalyenin uygun olmadığı durumlarda, bel girintisini destekleyecek ilave bir yastık aynı işi görecektir. Yataktan kalkarken aniden bele yük bindirerek doğrulmaktan kaçınılmalıdır. Önce yan dönmeli, sonra ayakları yatak kenarından aşağı sarkıtıp dirseklerden destek alarak doğrulmak gerekir.

Meslekle ilgili  faktörler: Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler. (Ör: İnşaatlarda çalışanlar), devamlı öne eğilme, eğilerek dönme gerektiren meslekler, araba, otobüs, kamyon kullanma gibi vücudu sürekli vibrasyona maruz bırakan meslekler, uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren meslekler, futbol, halter, kürek ve güreş sporlarıyla uğraşan kişilerde bel ağrısı ve bel fıtığı sıklığı artmaktadır.

BEL FITIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bel fıtığının en sık görülen belirtileri tek veya her iki bacağa vuran ağrı, ayaklarda uyuşma, hareket kısıtlılığı, yürüme ve oturmada güçlüktür. Bel fıtığı ilerlerse iktidarsızlık, çabuk yorulma, idrar kaçırma, yürüyememe de bu belirtilere eklenir.

BEL FITIĞI TEŞHİSİ NASIL KONUR?

Bel fıtığı teşhisi bu konuda uzman hekimin hastayı klinik muayene sırasında gözlemlemesi sonucu koyulur. Günümüzdeki modern tanı yöntemlerinden olan Manyetik Rezonans (MR) ile de bel fıtığı kolaylıkla teşhis edilebilir ve fıtığın derecesi belirlenir. EMG (Sinir ölçüm testi) de bazı durumlarda teşhise yardımcı olur.

BEL FITIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

      a) Başlangıç Safhası: Bel fıtığının tedavisi fıtıklaşmanın, yani disk denilen elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu halde hastaya kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir. Bunun yanı sıra hastaya aşağıda sıralanan uyarılar yapılır.

  • • Hasta birkaç kiloyu aşan ağırlıkları kesinlikle kaldırmamalıdır.
  • • Bel, öne, yanlara doğru eğilmemeli ve bükülmemelidir. Yerden bir şey almak gerekirse hasta alma işlemini çömelerek yapmalıdır.
  • • Hasta otururken belinin arkasına, bel boşluğunu yok edecek şekilde bir yastık koymalıdır ve yirmi dakikadan fazla oturmamalıdır. Eğer hastanın mesleği gereği uzun süre oturması gerekiyorsa her yirmi dakikada bir yürümelidir.
  • • Hastanın yukarıya doğru kesinlikle uzanmamalıdır. Yukarıdan bir şey alması gerekiyorsa bu işlemi bir sandalye veya merdiven yardımıyla yapmalıdır.
  • • Hasta belini daima sıcak tutmalı, açık pencere veya havalandırma önünde durmamalıdır.
  • • Stres ağrıyı arttırmanın yanı sıra bel fıtığının ilerlemesine de yol açabilir. Bu sebeple bel ve bacak ağrısı olan hastalar stresten kaçınmalıdır.
  • • Hasta evde kaldığı süre içinde yatak istirahati yapmalıdır. Çok sert zeminlerin sanıldığının aksine zararları daha fazladır. Kaliteli bir yaylı yatakta ve hastanın kendince en rahat edebildiği pozisyonda yatması daha uygundur.
  • b) Bel Fıtığı İlerlerse: Eğer yukarıdaki önerilere uyulduğu, kas gevşetici ilaçlar kullanıldığı halde hastanın şikâyetleri devam ediyorsa hastaya fizik tedavi uygulanır. Fizik tedavi mutlaka bir uzmanın denetiminde olmalıdır. Fizik tedavi sırasında ilk bir kaç gün ağrılarda artma olabilir, ama hasta fizik tedavi uzmanının önerdiği sürece tedaviye devam etmelidir Eğer yapılan tüm tedavilere rağmen hastanın ağrıları geçmemiş ise nükleoplasti metodu uygulanabilir. Nükleoplasti ileri dereceye ulaşmamış bel fıtıklarında fıtıklaşmış diske röntgen altında bir iğne ile girilerek radyofrekans dalgalarıyla diskin ısıtılması, diskin içindeki sinirlerin harap edilmesi ve diskin içinde boşluklar açarak fıtığın çökmesi esasına dayanır. Nükleoplasti tek seans olarak, lokal anestezi altında hasta uyumadan ameliyathane şartlarında yapılır ve hastanede yatma gerektirmeden uygulanan bir metottur. Herhangi bir riski yoktur, ama fıtığı tamamen yok etmeyebilir ve başarı yüzdesi çok yüksek değildir. Lazerle diskektomi de nükleoplastiye benzer bir metottur.
  • c) Ameliyat Gerektiren Durumlar: Maalesef halk arasında ameliyat olursam sakat kalırım, uzun süre yataktan kalkamam, korse takmak zorunda kalırım veya fıtığım tekrarlar, tekrar ameliyat olurum gibi inanışlar mevcuttur. Ama mikro cerrahi sayesinde bu tip korkulara yer kalmamıştır. Fizik tedaviye rağmen hastanın ağrıları devam ediyorsa veya geriletilmeyen bir güç kaybı, bacakta incelme, idrar tutamama varsa, dayanılmaz ağrılar mevcutsa veya MR filmlerinde diskten bir parça koptuğu tespit edilirse çözüm cerrahi müdahaledir. Ameliyatla omurilikten çıkan sinirlere olan mekanik bası giderilir. Eğer cerrahi müdahale yapılmaz ve sinire bası devam ederse hastada idrarını tutamama, seksüel gücün kaybı, ayaklarda kuvvetsizlik gibi sorunlar gelişebilir.

BEL FITIĞINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Yerdeki cisimleri dizleri kırmadan eğilerek kaldırmak, dizleri kırmadan ağır nesneleri itmek ve çekmek, omuz üstüne yük kaldırmak ve yukarı doğru uzanmak, masa başında uzun süre bel desteği olmaksızın çalışmak, elde uzun mesafelerde ağır yük taşımak bel fıtığını davet edici olaylardır. Aynı biçimde düzenli egzersiz yapmak da bel fıtığının önlenmesinde son derece yararlıdır.

Bir cevap yazın